30 Eylül 2009 Çarşamba

Dünya Yol Şampiyonası 2009 İsviçre

Evet sevgili bisiklet dostlar 2009 dünya yol şampiyonası isviçrede geçen hafta sonu tamamlanmış olup çok keyifli ve bir o kadarda görsel güzellikleri olan bir kasabada gerçekleştiren bir organizasyon seyrektik.İnanın insanın orada olmak istemesi ve ordaki havayı teneffüs etmesi gerekmektedir.

Tabiki imkanları olanlar için bu hiçte zor olamasa gerek ama gerçek şu sporu özelliklede bisikleti
seviyor ve biliyor olamak gereklidir sanırım.Birde bu dünya şampiyonasına federasyonumuzun web sayfasında manşet haberler ile duyurulan yazılar sonuçlara bakınca gerçekte hangi seviyede olduğumuzu göteriyor.Zaten Bayanlarda Türkiye
şimdiye kadar dünya şampiyonasına hiç katılmadığı için en az 4 bayan sporcu ile katılma hakkına sahipti.Bunu büyük birşeymiş gibi niçin lanse ettiler bilemiyorum ama katılmamız iyi oldu.Ama gönül isterdiki kızımız semra yarışmayı tamamlayabilseydi bu inanın çok hoş olurdu.Büyük erkelerde ise tamamen çok kötü bir derece aldık arkadaşlar .Aynı şekilde Genç erkeklerde gittikleri slovenya müsabakasında tam anlamıyla dökülmüşler zaten yanlış bir sporcu kadrosu ile gidilen bu trustik seyahatten de başkabir sonuç beklemek hayal olurdu.Çünkü trabzon müsabakasından itibaren yurt içinde hiçbir müsabaka yapılmadan oluşturulan bu kafile ile sadece gezi yapılmış oldu.Önümüzdeki yıl Ankarada Avrupa yol şampiyonası yapılacak U-23 yaşta bu gençler ile mi yarışacaksınız arkadaşlar. Yurt içinde para yok diye müsabaka yapılmıyor ama borç harç yurt dışına gidiliyor ve hiçbir hedef olmadığı halde çok yazık arakada gelecek vadeden bir çok yeni yetekte kayboluyor ve onların hakları yeniliyor.Birde bu mali durumu çözecek gerçek ve sürekli gelir kaynakları bulunamadığı müddetçede çok fazla bir gelişme gösteremediğimiz gibi elimizdeki yetenekleride kaybedeceğiz.Dağ bisikleti alanında son yapılan Gaziantep müsabakasındaki sporcu ve yönetici ilgisizliğini üzülerek takip ettik.Yani üzerinde çok fazla konuşmaya gerekte yok sanırım özellikle beni sporcu katılımları ve bazı ciddi olarak bu dağ bisikletini yapların vermiş olduğuy bilğiler ve yazılardan okuyarak edindiğimiz bilğiler bize gerekli ip uclarını vermektedir zaten anlayana!!!
Şimdide son anda yapılması planlanan Ankara TBMM yarışmasına bile genç erkekler kategorisini ekliyorlar masterlerin ne işi var o yarışamada koşturalımya yıldız erkelerimizi geleceğimizi ama karar veren kişiler kendilerini tatmin için müsabaka yapıyorlar bazılarıda bunlara hala çanak tutuyor kafanızı kumdan çıkarın ey deve kuşları artık etrafınıza bakında bisiklet sporumuzu birazdaha yüksek noktalara getirelim.Sonra ne olduda Alanya müsabakası
Sakarya alınıyor bu ilin o tarihlerdeki hava şartlarını hiç düşnmüyorlarmı?çok bilen arkadaşlar sanıyorum düşünemiyorlar.Çünkü kafalarında başka ard niyetli fikirlerivarda ondan diyorum ben.Buyıl bir şekilde böyle geçti hemen toparlanıp kendimize gelerek gayretli bir şekilde Türk bisiklet sporumuzu bir yerlere getirmeye çalışmalıyız hemde derhal ve karşılık beklemeden dahaçok sporcu ile rekabeti arttırarak insanların kakkını yiyerek ve önlerini keserek değil hak edenler gerçek değerlerini vererek manevi olarak ve imkanlar ölçüsündede maddi olarak.Önümüzdeki yıl yıldızlar müsabakaları mutlaka Mayıs sonu ile Eylül başı arasında olmalıdırki bu öğrenci sporcularımzın ders kayıpları olamasın okul başarı seviyeleri düşmesin.Federasyon Yönetiminin birde şu bilorda federasyonunun yaptığını yapmalıdır. Ülkemizde bilardo oynamaya sahip kişiden daha çok bisklete sahip olan insan vardır.Bisikletin aslında bilardodan daha ve öncelikli olarak okullarımıza girmesi gerekmekte iken malesef başkanında bu konudaki sürekli olarak okullar agirmeliyiz demecleri havada kalmakta olup bu konuda nekadar basiretsiz olduğunu göstermektedir.Evet biz Kocaeli üniversitesinde uygulamalı seçmeli ders olarak vermekteyiz ama bu yaş grubu ileri yaş olduğundan bize dönüşü olamaktadır.Ama ilk öğretim -lise seviyelerine inersek sanırım bunun karşılığını hem federasyon hemde ülkemiz,yaşadığımız kentler ile birlikte sosyal alanlardada etkilerini görecegiz.
Şimdilik bu kadar ile yetinerek bir sonraki yazımıza kadar hoşçakalın bisiklet dostları;

23 Eylül 2009 Çarşamba

Bisiklet Sporcularında Sıvı Kaybı

Merhaba dostlar ;
Özellikle bizim yaptığımız dayanıklılık özelliği olan bisiklet branşı sporcularını ve diğer spor yapan sporcularıda ilğilendirdiğinden yaptığımız antrenman ve yarışmalar esnasında sıvı alımının ne kadar önemli olduğunu anlayarak ve kavrayarak antrenörlerin sporcularına ona göre davranmaları gerekmekte olup,sporcu kardeşlerimizinde bu bilinçle hareket etmeleri dileğiyle aşağıdaki bilğileri belleklerinde hafızalarında bulundurmalarında kendi sağlıkları açısından çok yararlı olacaktır.
Sporcular İçin Sıvı Alımı hakkında doktorumuzun görüşlerini dikkate alalım lütfen arkadaşlar.
Dr.Sadun Bölükbaşı
Burada yaptığım açıklamalar ve öneriler amatör veya profesyonel düzeydeki tüm sporcular için geçerlidir. Fazla teknik ayrıntıya girmeden anlaşılır ve uygulanabilir bilgiler vermeye çalışacağım. Bilgileri uygulayacak kişilerin sağlık sorunları var ise doktorlarına danışmalıdırlar
Devamı:
Spor yaparken yapılan en büyük hata yeterli oranda sıvı almamaktır. Buradaki en önemli nokta sıvı alımı denince akla gelen şey su olmaktadır.Ancak egzersiz esnasında vücudumuz suyun yanında elektrolidlere ve enerjiyede ihtiyaç duyar. Bu nedenle spor esnasında su içmek yerine sıvı almak deyimi daha doğrudur.
Sıvı alımı sporcular için neden önemlidir?
Egzersiz esnasında kaybedilen suyu yerine koyarak dehitratasyonun neden olduğu performans düşüşünden kaçınmak.
-Artan vücut ısını istenilen düzeyde tutabilmek.
-Uzun egzersizlerde enerji ihtiyacını sıvı içinde alabilmek.
-Terleme ile kaybedilen elektrolidleri (sodyum ve potasyum ) yerine koyabilmek.
SIVI KAYBINI ÖLÇEBİLMEK
Sporcunun bir tartısı olmalı egzersiz öncesi ve hemen sonrası tartılmalıdır. İdeali kilo kaybı olmamasıdır. Kilo kaybı , kilo başına 1.5 (birbuçuk) litre sıvı alımı ile desteklenmelidir.Örneğin elit bir sporcu yarış sonrası 2 kilo kaybetmişse (ki bu olmamalı, varsa yarış esnasında yetersiz sıvı aldığının işareti olup büyük ihtimallede yarışı bitirememiştir) 2*1.5=3 litre sıvı almalıdır.
İdrar rengini takip etmek, açık renkli olması iyi hidrasyonun koyu renkli idrarsa az sıvı alındığının işaretidir.
EGZERSİZ ÖNCESİ ve ESNASINDA SIVI ALIMI
En çok sorulan soru nekadar içmeliyim-yemeliyimdir? Ancak gramaj hesabı yapmak ve uygulamak çevre şartlarına bağlı değişeceği için zordur. Sıvı alımındaki, antrenmandaki, beslenmedeki genel ve altın kural kişinin kendini tanımasıdır. Yani antrenman düzeyi veya yarışın yapılacağı ortama uyumunu bilmesidir.
Yarışın yapılacağı ortam sıcak ve nemli ise bu ortama uyum sağlamak (aklimatize olmak) için en az bir hafta önce orada olup antrenman yapmak gereklidir.
Egzersizden 3 saat önce 400-500 ml, yaklaşık 15 dakika önce 150-300 ml sıvı alınabilir.
Egzersiz esnasında önemli bir noktada susama hissini beklemeden müsait olan her noktada sıvı almaktır. Ortalama 150-350 ml sıvı her 15-20 dakikalık dönemde bitirilmelidir.

SIVI KALİTESİ ve İÇERİĞİ
İçimi kolay, tad tercihe uygun, ortalama ısı 10 C olmalıdır.Litrede 0.5-0.7 gr sodium içermelidir. Bu sodyum oranını elde etmek için 1.25-1.75 ml sofra tuzunu bir litre sıvıya eklemek yeterlidir. Tuz içermeyen sıvı alımı ile uzun süreli antrenman hyponatremiye sebep olur ve tehlikelidir.
Eğer egzersiz süresi bir saati aşacaksa karbonhidrat içermelidir.
Ticari sporcu içeceklerinin özelliklerini içeren sıvıları kendimiz hazırlayabiliriz;
500 ml şeker katılmamış portakal suyu (veya başka meyva suyu
500 ml su
1.25-1.75 ml sofra tuzu
karışımı ideal sporcu içeceğidir.
Bir sıvının sporcu içeceği olması için % 4-8 oranında karbonhidrat , 20-30 meq/lt sodyum, 2-5 meq/lt potasyum içermelidir.Satın alacağınız içeceğin etiketinde bu oranları kotrol edin.
Şeker katılmış meyva suları kolalı içecekler yüksek karbonhidrat içeriği sebebiyle uygun değildir. Yüksek karbonhidratın bağırsaktan emilimi düşüktür ve bağırsak şikayetlerine sebep olabilir.
Yarışta enerji için katı yiyecekler (muz,kuruüzüm,enerji barları vs) özelliklede dağ bisikletinde aspirasyon (soluk borusuna kaçma) riski sebebiyle tercih edilmemelidir.

YARIŞ VE EGZERSİZ SONRASI
Yarıştan sonra olabildiğince erken dönemde yukarıda bahsettiğim karışım oranındaki sıvılara protein ilavesi (recovery içeçek) ile desteğe devam edilmelidir.Buna en iyi örnek muzlu süttür. Protein ilavesi ile karbonhidrat emilim hızı artar. Egzersizden sonraki ilk saatte vücut kaybettiği enerji depolarını geri yüklemek için kapıları açık tutar.Zaman geçtikce bu kapılar kapanır , depoları doldurmak zorlaşır ve ertesi günki yarışta performansınız düşer.

1 Eylül 2009 Salı

Zafer turu 2009

Merhaba dostlar;
Yapılması için oldukça ugraş veren Günal genç beyin sonunda buyılda gerçekleştirebildiği bu önemli uluslararası bisiklet turu
organizasyonu da federasyonumuzun veb sayfasındaki basın ataması yapılan arkadaşımızın aktardıkları kadarıyla çok önemli kaza bela olmadan tamamlanmış olaması oldukça güzel bir olaydı.Katılımcılar sanırım organizatör tarafından konak
lama ve diğer bazı lojistik altyapı yetersizliklerinden olacakki sınırlı sayıda davet edilmişler. Ancak türkiyeden karma takım olarak oluşturulan takım gayet iyi düşünülmüş bir çalışma idi.

Zaten bu müsabaka Uluslararası bisiklet takviminde olmadığındanda çok ilği görmemiş olabilir.
Birde takip ettiğimiz kadarıyla bu tur tamamen federasyonumuzun kasasından çıkan bir
parayla yapılmış olmasıdır.Çünkü hiçbir sponsor reklamı göremedik bu demektirki bu tura

para kaynağı bulunamamıştır.Kıytrırktan yapılan Deprem bisiklet turuna bile organizatör kurum
birçok paradestekli sponsor bulabilmiştir.
Federasyonumuzun ve diğer federasyonlarımızın










niçin bu kaynakları kendilerine çekemediklerini bir muhakeme
etmelidirler burdan tekrar etmek istemiyorum.Bakınız türkiye
şampiyonasından sonra ülkemizdeki Ramazan bayramına kadar olan tüm yarışmalar iptal edilmiş gözüküyor büyük olasılıkla kaynaklar hep bu tura aktarılmış.Bu şekilde bisiklet sporumuzda sıçrama yapmamız
mümkün olamamaktadır.Elimizdeki sınırlı olan maddi kaynaklarımızı sonderece iyi planlama ile kullanmalıyız.Herşeye bu turun yapılmış olması ve gerçekleştirilmesi bisiklet sporumuz için

gerçekten önemli idi ve katkılarıda
olacaktır.Bu turları merkezi sistemde
yılda en az üç kez kendi sporcularımız kulüplerimiz arasında yapabilmeliyiz. Rekabet ortamı meydana getirmeliyiz.Dikkatimi çeken ise sayın başkanın yarışma boyunca sadece başlangıçta ve yarış
manın sonunda görmekten çok üzüldüm sayın asbaşkanı ise hiç göremedik özel işleri çok yoğundu herhalde zaten bunun içinde bir açıklama yapmak zorunda kendilerini hissetmedikleri için gayet rahat ve huzurludurlar sanırım.Yarışmaya gelince Türklere yaşlılar
ama yabancılara göre tecrübelilerden oluşan bir bulgar takımı tüm tura büyük bir ağırlık koyarak diğer sporcu ve takımlara şans tanımadılar.O yaştaki sporculara bizler işleri bitmiş
gözüyle bakıyoruz onları master kategoride egolarını tatmin için koşturuyoruz.Gerçi birde ülkemizin ekonomik ve gelecek korkusu taşıyan insanların ,bisiklet sporcularının düşüncelerinide göz ardı etmemeliyiz .Herşeye rağmen bu turda iki takımla katılıp dereceye giren kendi şehrimin takımı olan brisasporu tebrik ediyorum.Basına diye atama yapan arkadaşımıza başarılar diliyorum gayet olumlu bir şekilde atandığı için bizlere federasyonun sayfasından haberleri duyuruları daha hızlı aktarma imkanı olacaktır bizler için.Birde bu turu hiçbir ulusal yazılı -görsel haber kanalından izleyemedik yereller hariç TRT bile ne hikmetse vermedi yadırgadım doğrusu.Ama aynı TRT şimdilerde her akşam İSPANYA bisiklet turunu yarım saat günün özetini
veriyor bu bisiklet camiamız için çok güzel bir gelişme olmasına rağmen yurt içindeki bir uluslararası bisiklet turunu kısa haber olarak vermemeside bir okadar üzücü arkadaşlar.
En kısa zamanda yapılacak olan bir yarışmada buluşmak dileği ile hoşçakalın dostlar..