28 Nisan 2008 Pazartesi

ÜNİVERSİTELERARASI BİSİKLET YARIŞMASI

Merhaba Bisiklet Dostları;

Üniversitelerarası DAĞ BİSİKLETİ yarışması 08 mayıs 2008 de kocaeli de yapılmış olup sonuçları aşağıdaki gibidir.
Müsabakaya Katılan tüm arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum.Çok iyi bir şekilde sizleri karşılayıp ağırlayamadığımız içinde ayrıca özür diliyorum. Çünkü katılım az olunca emeklerimizin manevi karşılığını alamadığımızı düşünüyorum eğer yol bisikletide katılım olup yapılabilseydi veya mazereteleri sebebiyle gelemeyen arkadaşlarımızda müsabakaya katılabilselerdi sanırım daha güzel olacaktı. yinede herkese teşekkür ediyor gelecek yıllardaki müsabakalarda görüşmek üzere hoşçakalın. Yarışmanın Sonuçları ... >>>








organizasyon komitesi









erkekler ilk beş kürsü




bayanlar ilk üç kürsü


tüm katılan üniversite temsilcilerine plaket verilmesi





- Üniversitelerarası Dağ Bisikleti Türkiye Şampiyonası Sonuçları ... >>>

26 Nisan 2008 Cumartesi

Ulusal Egemenlik Bisiklet Yarışması

merhaba sevgili çocuklar;



Kocaeli gençlik spor il müdürlüğü Bisiklet İl temsilciliğimizin Her yıl ve Bu yıl da beraberce yaptığımız yaptıgımız geleneksel olan ULUSAK EGEMENLİK BİSİKLET bisiklet yarışmaları yine fuar alanımız içerisinde ki mevcut parkurumuzda beklenenden az bir öğrenci katılımı ile gayet güzel ve sorunsuz bir küçük organizasyon olarak tamamlanmış olup dereceye giren öğrencilere madalyaları onları seyretmeye gelen aileleri tarafından takdim edilmiştir.Müsabakaları izlemeye spordan sorumlu vali yardımcımızda katılmışlardır.Ancak bir çok şeyde olduğu gibi yerel basından sadece bir arkadaşımızın olması tarafımızdan yeterli görülmemiş olup bu durum diğer basından arkadaşlara üzüldüğümüz iletilmiştir.Gönül isterdiki bu tür organizasyonlara sporla ilğilenen tün kişilerin yardımcı olaması ve katılımın artırılması dır.Beden Eğitimi öğretmen arkadaşlarımında hiç değilse merkezdeki ve fuar a yakın okullarınkiler öğrencilerini iyi bir şekilde yönlendirebilirlerdi.Bir de katılımcıların ilğisini arttıracak onları özendirecek farklı istekleride olsa kısmende olsa onları karışayacak katılımcıları heveslendirecek tedbirleri almak bu yönde çaba sarfetmek görevi olan bu sporun temsilcisi ve diğer sporbranşlarnın temsilcilerininde daha fazla bu yönde çalışması gerekmektedir.Herkesin kendi branşalarını bir nebze olsun daha fazla katılımlı ilğiçeki eglenceli bir halegetirerek bu yönde sarfedilen emeklerin karşılığının çok güzel bir şekilde geri dönüşümü sağlanmış olacak olup bizde kendimize dahafazla bu sporla uğraşmak isteyenlere kuçak açmış onlarla dahfazla ilğilenmiş olacağız.

Hre nekadar katılan ve yarışan tüm öğrencilerimize tşekkürler ve tebrikler ediyor,onların başarılarının demanı dileyerek bir başka bisiklet müsabakasında görüşmek dileğiyle.

Ayrıca derceye giren ve kategorilerinde birinci olan öğrencilerin isimleri aşagıdaki gibidir.

2000 Dogumlu Kızlar:
1.Ayşe Zeynep BOZDEMİR --İzmit Atatürk İ.Ö.O.


2000 Dogumlu Erkekler:
1.Enes DEMİR --İzmit Albay İbrahim İ.Ö.O.
2.Ahmet ÇEVİKER--İzmit Zafer İ.Ö.O
3.Ulaş KILIÇARSLAN--İzmit İ.Hakkı Tonguç İ.Ö.O






1995 Dogumlu Kızlar:
1.Melis TÜRKMENOĞLU --İzmit Ulugazi İ.Ö.O.








1994 Dogumlu Erkekler:
1.Bilal İHTİYAR --İzmit Zafer İ.Ö.O.
2.Onur FURUNCU--İzmit Kılıçarslan İ.Ö.O.
3.Mehmet Akif MEMİŞ--İzmit Zafer İ.Ö.O.




1993 Dogumlu Erkekler:
1.Mustafa DEMİR --İzmit Namık Kemal
2.Ögüç KARAKAŞ--KOCAELİ E.M.L.
3.Dogukan GÜLŞAN--Yarımca L.


1996 Dogumlu Erkekler:
1.Can Berk TANER --İzmit Ford Otosan İ.Ö.O.
2.Hamza KOTAN ---Köseköy İ.Ö.O.
3.Atilla ORAK--İzmit Mimar Sinan İ.Ö.O.

1995 Dogumlu Erkekler:
1.Onur TĞREDİ---İzmit 29 Ekim İ.Ö.O.
2.Ekrem KURTOGLU--İzmit İ.Hakkı Tonguç İ.Ö.O.
3.Duran YALÇINKAYA--İzmit İnkilap İ.Ö.O.
3 Mayıs 2008 Cumartesi günü saat 14:30 da Gölcük Kavaklı Sahilindeki Bisiklet şenliğinde buluşmak üzere hoşçakalın.

21 Nisan 2008 Pazartesi

Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu 2008

Merhaba Sevgili Bisiklet Dostları;
Ve nihayet öncesinde çok konuşalan ve son anda yapılan bazı değişikliklerle Özel Etap olarak İstanbulada başlayan ve Alanyada biten Türkiye turu hakkında biraz fikir alışverişinde bulmak isteyerek düşüncelerimizi paylaşmak sizlerle istedik.
Öncelikli olarak bu turun başlangıcından sonuna kadar hertürlü emeği geçenleri çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum.
-


Birde Sayın Cumhurbaşkanımızında organizasyonun finalinde bulunmasıda çok önemli bir olaydır.Çünkü onun adının anıldığı bir müsabakaya katılmasının sağlanması bundan önceki beceriksiz federasyonlar tarafından bir türlü sağlanamamıştır.(sadece bir yıl Ankarada bittiği için o zamanın cumhurbaşkanı adını bile anmak istemiyorum lütfen çok kısa bir ödül törenine katılmıştır.
-


Bu yılki müsabaka yine gördüğüm kadarıyla devletin bütçesi ile yapılmış olması hiçbir sporsor bulunanamış olması benim ülkemizde sporu yöneten kişilerin (kulüp idarecilerinin )hala dürüstlüklerinin tartışılması gerektiğini ve gerçeğini açıkça ortaya koymuştur.
Bu organizasyon ülkemizin tanıtımı açısından oldukça yaralı oldugunu turizm açısından mutlaka bir geri dönüşümü olacagı kanaatindeyim.
Benim merakım türk bisiklet sporuna kısa vadede ve uzun vadede neler kazandıracagıdır önemli olanda budur.Çünkü müsabakada yarışan türk sporcu sayısı 8 kişi idi dahasonra 2 si rahatsızlığı ile terk edince 6 ya düştüler ve bu sporcuların 5 tanesi sadece bir kulübümüzün sporcusu olaması nedeniyle bu turu Konya kulüplerinin sporcularının performanslarını düşük tutup bu tura milli takım adına bile katılmamak gibi bir art niyetli bir düşünceyle hareket ettiş olmalarını düşünmek istemiyorum açıkçası?Çünkü önceki yıllarda ısrarla senin benim kulübün sporcusu olsun veya olamasın kavgası yapılırdı.Naklen yayın olarak turun çok daha ilği çektiğini söylemeliyim çevremdeki bu konuyla ilğili veya ilğisiz bir tanıdık dostlarımın kocaeli spor arkadaşlarımın bana yönelttikleri sorulardan anladım.Yorumcu abimiz Fevzi beyin yanında bazen yorumlarında milli takım antrenörlerinden bulunmasını isterdim daha fazla güncel bilgiler vermesi açısından ve mevcut milli takım teknik heyetiyle canlı yayında görüşmeler yapabilirdi.Birde canlı yayının hergün saat 23.00 te TRT -3 tekerarlandıgının duyurulmamış olmasıda küçük bir eksiklik oldu sanırım.Herşeye ragmen bunun devcam etmesi dilegimizdir.Bununlada beraber türk bisiklet sporcu sayısının artması ve milli takımımız ile diger kulüp takımlarımızın bu turda daha başarılı sonuçlar almasını beklentimizdir.Ama görüyorumki bu bisiklet sporumuza kendi içimizde zarar veren kişirlerin hala baş taçı edilircesine onlara sahip çıkılması işimizi dahada gerilere götürecektir.
Aslında bu organizasyonun öncesinde ve sonrasındaki birçok şey için konuşulabilinir .Bu organizsyonu diğer ülkelerde yapılanalarla asla karşılaştırma yapmayalım bisiklet ve bisiklet sporu kültürünün olmadıgı bir ülkede ama yinede herşeye ragmen bir çok zorluga ragmen çünkü ülkemizde mülki idarenin farklı farklı(Valilik-belediye-jandarma-trafik-yetki bölgeleri ayrı) olmasından dolayı çok zor şartlarda dahi gerçekleşmiş olması sevindiricidir.(Çünkü bende kendi ilimde bile bu tür yarışamaları yaparken bile birçok olumsuzlukla karşılaşıyorum kaldıki daha büyük organizasyonlarda nelerle karşılaşılır.)En kısa zamanda yıldız bir sporcu veya sporcular yetiştirerek önümüzdeki turlarda gelecek yabancı sporcularla başabaş mücadele edecek seviyelerde onları hazırlamak ve bir şekilde spor sayesinde de geleceklerini kısmen veya tamamen güvence altına almakta federasyonların öncelikli görevleri arasında olmalıdır.Ayrıca bu turun dahada federasyonun sırtından düşürüp tamamını sponsor vasıtası ile yapılmaya çalışılmalı sponsorlara bu güven mutlaka verilmelidir.
Emeği geçenlere tekrar teşekkürlerimizi arz ediyoruz,ellerinize sağlık dileklerimizle.

Hoşçakalın.

18 Nisan 2008 Cuma

Paris-Roubaix ve Ronde Van Vlaaderen Flandrija 2008

Merhaba Arkadaşlar;

2008 yılı içindeki klasik dünya kupası yarışmaso olan yarışmalardan sizin için kısa ilginizi çekecek bisikletin hoş görüntüleri

-

-



-

4 Nisan 2008 Cuma

Bisiklet ve Spor İçin Zihinsel Antrenman

Merhaba Bisiklet Dostları:

Sizlere çok yararlı olacağınızı düşündüğüm spordaki antrenman ve özellikle de elit sporcularda müsabaka öncesi yapılması gereken davranışları içeren değişik sunumlar arz eden bu bilğilerden faydalanmanız dileği ile haoşçakalın.



ZİHİNSEL ANTRENMAN

Sporcular, fiziksel antrenmanların yanında psikolojik antrenmanlardan da yararlanmaktadırlar.Psikolojik antrenmanlar, genellikle,fiziksel antrenmanlardan daha az kullanılmaktadır. Biz bu yazımızda psikolojik antrenmanların içinde az bilinen ya da daha da az kullanılan yöntemlerden söz edeceğiz:

Fiziksel bir eylem yapmadan sadece zihni kullanarak belli bir amaca yönelik (bilinen bir hareketin geliştirilmesi ya da yeni bir hareketin öğrenilmesi olarak yapılan hazırlık çalışmasına "zihinsel antrenman" denir.

Zihinsel Antrenman, Eberspacher'e göre üç bölümde ele alınır(1):

1-Kendi kendine konuşma (subvokal) antrenmanı
2-Gizli algı antrenmanı,
3-Kendini hayal Etme (ideomotor) antrenmanı.

Kendi kendine konuşma antrenmanı: Sporcu belli bir hareketin nasıl yapılması konusunda zihinsel olarak kendisiyle konuşur.

Gizli algı antrenmanı: Burada sporcu, idealize ettiği bir sporcuyu (şampiyonu vb.) belli bir hareketi yaparken zihninde canlandırır, hayal eder.

Kendini hayal etme (ideomotor)antrenmanı: Sporcu, kendisinin belli bir hareketi yaptığını tasar/ar ve o sırada tüm ayrıntıları gözden geçirerek eksiklerini belirler.

Zihinsel antrenmanın bir hekim,psikolog ya da antrenör yardımıyla yapılabileceği de düşünüldüğünde,kanımızca üstteki maddelere dış yardımlı zihinsel antrenman hatta grup / takımın tamamıyla aynı anda da yapılabilecek olan toplu zihinsel antrenman ayrımını da eklemek gereklidir.

Dünyadaki çeşitli Zihinsel Antrenman örneklerini şöyle sıralayabiliriz:

Eski bir NASA araştırmacısı olan Dr. Charles A.Garfield (*), imgeleme (hayal kurma) ve fiziksel performans arasındaki ilişki üzerine Sovyetler'in araştırmalarından söz etmektedir.

Bunlardan birinde, dünya sıralamasındaki bir Sovyet atletizm takımı dört gruba ayrılmıştır:İlk grup eğitim süresinin tamamını eğitimle değerlendirmiştir.İkinci grup bu sürenin % 75 'ini eğitimle değerlendirmiş, kalan%25'lik süre içinde ise imgeleme yaparak sporda yapabilmeyi istedikleri hareketleri ve elde etmek istedikleri başarıları tam olarak zihinlerinde canlandırmıştır.Üçüncü grup eğitim süresinin %50'sini eğitime, diğer % 50'sini imgelemeye ayırmıştır.Dördüncü grup ise bu sürenin %25'ini eğitime, % 75 'ini de imgelemeye ayırmıştır.

Bu dönemin sonunda, olimpiyat sonuçlarında, New York, Lake Placid'deki, 1980 Kış Olimpiyatları'nda uygulamadaki en büyük başarıyı dördüncü grup gösterdi ve onları sırasıyla üçüncü, ikinci ve birinci gruplar izlemiştir.

Avusturyalı psikolog Alan Richardson, basketbol oyuncularıyla yaptığı çalışmalar sonunda buna benzer sonuçlar elde ettiğini bildirmiştir:

Üç ayrı grup basketbol oyuncusunun serbest atış yeteneğini incelemiş, sonra ilk gruba günde yirmi dakika serbest atış çalışması yapmasını söylemiştir.

İkinci gruptan hiçbir çalışma yapmamasını isteyen Richardson, üçüncü gruptan da, günde yirmi dakika boyunca, kusursuz serbest atışlar yaptıklarını düşünmelerini istemiştir. Richardson'ın elde ettiği sonuçlara göre, hiçbir şey yapmayan grup - doğal olarak hiçbir gelişme göstermemiştir. Ilk grup % 24'lük bir gelişme göstermiş ama üçüncü grup yalnızca imgeleme gücüyle % 23'lük gelişme göstermiştir ki; bu hemen hemen antrenman yapan grubun başarısıyla eşdeğerdedir.

"Bu zihinsel (mental) eğitimin özünde, psişik olarak kendi kendini kontrol etmek yatar. Atletler gevşeme ve zihinde canlandırma tekniğini kullanmışlardır. Bu çalışmada bir atlet, performansını zihinsel (mental) olarak prova eder. Örneğin sırıkla yüksek atlama yapacak biri, dünya rekorunu kıracak bir yüksekliğe kaldırılmış olan çubuğa zihinsel olarak gözünü diker.

Her ayrıntıyı gözünde canlandırır: Sırığı alması, sıkı sıkı kavraması, atlamak üzere koşması, çubuğu yere bastırması, bedenin ağırlığını hissetmesi ve kendisini çubuğuyla başarıyla aşarken görmesi.

Rus araştırmacılar bu tekniğe Sinirkas programlaması (neuromuscular programming) adını vermişlerdir. Bu yönteme göre, sinir sistemi, gerçek olay ile olayın imajı arasındaki farkı ayıramamakta, böylece bu zihinde canlandırma süreci, sinir sisteminin belli bir başarıyı gösterme konusunda eğitilmesine yaramaktadır.

ZİHİN GÜCÜNÜN ÖNEMİ

Yüksek atlama, uzun atlama gibi kısa süre içinde belli bir hareketi belli bir stilde tekrarlamayı gerektiren spor dallarında yoğun olarak kullanılan imgeleme yöntemi gittikçe diğer spor dallarında da kullanılmaya başlanmıştır. Burada beyindeki merkezi sinir sisteminden kaslara uyarı sinyallerini gitmesi amaçlanır.

1961 yılında Dr.ikai ve Dr.A.H.Steinhaus birlikte yazdıkları "Some modifying the expression of Human Strength" adlı eserde, hipnoz etkisiyle uyutularak "çok güçlü oldukları ve bu gücü sonuna kadar kullanabilecekleri telkini verilen" sporcuların, hipnoz halinde iken normal zamanlara göre maksimal güçlerinden %30 daha fazla bir ağırlık kaldırabildiklerini ortaya koymuşlardır(5). O tarihe kadar antrenman, teknik ve kondisyon özellikleri geliştirilmek üzere yaptırılıyordu. Ve inanılıyordu ki, teknik ve kondisyon özellikleri geliştirilen sporcu, maksimal verim gücüne eriştirilmiş demektir.

Bu teorinin Dr.ikai ve Steinhaus tarafından yıkıIması, üstelik % 30 gibi büyük bir kullanılamayan rezervin ortaya çıkışı, bu rezervlerin nasıl kullanılabilir hale getirileceğini araştırma çabalarını doğurdu.

O günlerde araştırmacıların en büyük yanılgısı, fiziksel gelişim için mutlaka fiziksel bir uyarım olması gerektiği inancıydı. Oysa Dr.ikai ve Steinhaus,fiziksel bir uyarı olmadan da insan organizmasının verim gücünde artış olabileceğini ortaya atmışlardı.

Daha 1873 yılında Dr. W. B. Carpenter, "ideomotor ve Carpenter Etki Kanunu" adını verdiği teorisini ortaya koymuştu: "Herhangi bir algı, o algıyı oluşturan organizmada, o algının gerektirdiği eylemi yapmak için bir istem oluşturur. Bu istemle yapılan eylem, o algı olmadan yapılan aynı tip eylemden daha olumlu sonuç verir.

1967 yılından beri performans yükseltmek amacıyla hipnoz ve zihinde canlandırma teknikleriyle uğraşan Lee Pulos, "ipnoz ve ötesi" kitabında şu gözlemlerine yer veriyor:

"Atletlerle çalışmalarım Kanada Kadınlar Milli Voleybol Takımı'yla başladı. Amaç kişinin tüm fonksiyonlarının geliştirilmesinde hipnozun kullanılıp kullanılmayacağını belirlemekti. Hipnoz teriminden çok genellikle" düşünme eğitimi" terimini kullandık. Takıma posthipnotik(**) telkin verildi, böylece pratik çalışma ya da oyun sırasında konsantrasyonları yükselecek, rakip oyunculara, topa ve takım arkadaşlarına odaklanacaktı. Bu posthipnotik telkine ayrıca şu da eklendi: Dış gürültüler, sesler, dikkati dağıtan düşünceler geri planda sönük kalacak ve oyun üzerindeki konsantrasyonu bozmayacaktır.

Takımdaki her bayan sporcuya otohipnoz öğretildi. Çoğu, oyunla ilgili çeşitli uygulamalarını güçlendirmek için kendi kendine hipnozu haftada dört beş kezkullandı. Öğretilen tekniğin bir yan faydası oldu: Sporcuların çoğu öğrenciydi ve otohipnozu ders çalışma ve okuma üzerindeki konsantrasyonlarını artırmada kullandılar. Hipnoz sayesinde .çalışma alışkanlıklarının geliştiğini ve her hafta antrenmana ayırdıkIarı zaman için üzülmelerine gerek kalmadığını anladıklarında kendilerini voleybola daha çok verdikleri görüldü.

Lee Pulos, çalışmaları sırasında, Bilinçaltının daha önce edinmiş olduğu bilginin, performansı nasıl artıracağını da araştırır(8): "Olimpiyat koşucusu bir kadın atletle çalıştım. Kendisi Mexico City'de olimpiyat oyunlarındaki bir antrenman koşusunda gayri resmi 100 metre dünya rekorunu kırmıştı. Ama şimdi aynı performansı yeniden gösteremiyordu ve kendisinden daha düşük seviyede olduğunu kabul ettiği atletler tarafından geçildiği için formunu kaybettiğini düşünüyordu. Vancouver'deki Simon Fraser Üniversitesi'ne bağlı fiziksel dayanıklılık laboratuarında onunla çalışma yaptık. Bir antrenman aletinin tablasında koşuyormuş gibi varsayılarak bir EKG cihazına ve solunum hız ve miktarını ölçen spirometreye bağlandı. Kendisine hipnoz uygulandı, hem start hem de 200 ve 300 metre koşu çalışmaları için zihinsel (mental) bir antrenmana alındı. Kaslarındaki görülebilir gerilmelerin yanı sıra, bağlandığı cihaz da dikkate değer değişmeler kaydediyordu. Solunum hız ve miktarı maksimum tempodaki bir koşu düzeyindeydi. Kalbi yüzdeyüz on iki daha hızlı atıyordu. Hayatının en iyi performansını sergilediği Mexico City'deki o koşuya hipnotik olarak geri dönmüştü. Şimdi koşuyu adeta ağır çekim izleyebiliyor ve yarışın ayrıntılarını görebildiğigibi bedenindeki duyumları da hissedebiliyordu. Trans imajinasyonundan çıkarıldıktan sonr,a neden o derece iyi bir performans gösterdiğinin ve antrenmanıyla ilgili tüm ayrıntıların hemen farkına vardı. Daha sonraki yarışmada gelişme gösterdi ve eski formuna kavuştu.

Michigan Üniversitesi Tıp Merkezinden Dr.Howard Shevrin'in çalışmalarına göre, ekranda saniyenin binde biri kadar bir süre için gösterilen korku kelimesi bile, kişinin beynindeki elektrodları etkileyebilmekte, ölçüm araçları beynin yüzeyindeki elektriksel faaliyeti ve gizli mesaj olarak alınan korku kelimesinin etkilerini ölçebilmekte ve bir cevap verildiğini kaydedebilmektedir. Shevrin' e göre, ekrana bakmakta olan kişinin, o kelimeyi gördüğünün farkında olması şart değildir. Ama zihin onu algılamış ve tepki göstermiştir.

Korkunun sporcu üzerindeki en olumsuz etkisi, konsantrasyonu bozabilmesi ve sporcunun performansını düşürmesidir. Buna göre zihinsel antrenmanlara, korkunun önlenmesi veya azaltılmasına yönelik alıştırmaların da eklenmesinin etkili olacağı kanısındayız.


KAYNAKÇA
(1) ikizler, C. ve Karagözoğlu,C;Sporda Başarının Psikolojisi, Istanbul, 1997,5.119.
(*) Şu anda California, Berkeley'de Uygulamalı Bilimler Enstitüsü Başkan'dır.
(2) Charles A.Garfield; Peak Performance: Mental Training Techniques of the World's Greatest Athletes (New York: Warner Books, 1984), 5.16.
(3) Mary Orser & Richard Zarro; Changing Your Destiny (New York: Harper & Row, 1989),5.60.
(4) Pulos, Lee; ipnoz ve ötesi; istanbul, 1994, 5.92..
(5) Renklikurt, Turgay; Antrenman ve Fizyolojik Özellikleri, istanbul, 1973, s.95.
(6) Renklikurt, Turgay; Antrenman ve Fizyolojik Özellikleri, istanbul, 1973,5.96.

(**) Posthipnotik telkin: Hipnoz seansı sırasında süjeye (hipnoz uygulanan kişiye), seans sonrasında uygulaması için verilen telkin.

(7) Pulos, Lee; ipnoz ve ötesi; istanbul, 1994, s.100-101.
(8) Pulos, Lee; ipnoz ve ötesi, istanbul, 1994, s. 101-102.
(9) Waitley, Denis.. Kazanmanın Yeni Dinamiği, İstanbul (tarihsiz), s.81-82.
(11) Dr.Restak, RichardM; The Mind (New York: Bantam, 1988), p. 1

Pozitif Düşünce Başarıya Götürüyor :

Rehberlik uzmanı Asım Kurumahmut, pozitif düşüncenin insanları başarılı kıldığını belirtti.

İnsanların çoğunluğunun yaptıkları işle ilgili çalıştıklarını ancak yine de başarılı olamadıklarını söyleyen Kurumahmut, "İnsanların birçoğu yapmak istediği iş için gerekli ilk adımları atmadan, zihnen yenilgiye hazır bir psikoloji taşıyor" dedi. Yenilgiye hazır bir insanın başarısının şansa kaldığını dile getiren rehberlik uzmanı Kurumahmut, Fransızlar'ın kahramanı Jean Dark'ın, "Bütün savaşlar ilk önce insanın zihninde kazanılır" sözünü hatırlattı. Beyninde başaracağına inanmayan insanların zaten uygulamada da gerekli olan enerjiyi kendinde bulamayacaklarını ifade eden Kurumahmut, "Bir işi başarmanın en önemli motoru insan beynidir, zihnidir. Eğer beynimizdeki engelleri ortadan kaldırabilirsek, başaramayacağımız hiçbir iş yoktur. Örneğin bir öğrenci matematik dersinin başına oturduğunda kafasında 'Ben bu dersi anlayamam, başaramam' veya bir işadamı, 'İşler kötü' düşüncesini taşıyorsa kendileri için en büyük engeli oluşturuyorlar demektir" şeklinde konuştu.

Hayatta başarıyı yakalayabilmiş ya da yakalayacak olanların her zaman pozitif düşünceyi taşımış insanlar arasından çıktığını, bundan sonra da böyle olacağını vurgulayan Kurumahmut, "Her olumsuzluğu ve yanlışlığı, hedefe atılan bir adım olarak gören Edison, bu olumlu düşüncesinin karşılığını fazlasıyla almıştır. O nedenle şimdiden kafamızdaki olumsuz düşünceleri fert ve millet olarak öldürmeliyiz. Çünkü insanları ve ülkeleri pozitif düşünceler başarıya götürür" dedi.

3 Nisan 2008 Perşembe

Balıkesir Yıldızlar yarışı


Merhaba Bisiklet dostları;

Tamamen yeni teknik kurulumuzun ve onun degerli başkanı Mutlu erçevik arkadaşımızın ürünü sayılabilecek B kategorisi yıldızlarımız(Bir anlamda Minik de diyebiliriz)Balıkesirde biraz sayıca çok az kaldılar. Bu grupta daha fazla il olmasına ragmen katılan B kategorisi sporcusunun daha fazla olmasını umuyordum en azından katılan her ilin veya takımın bir sporcu ile de olsa yarışmaya katılmasını beklerdim.Kıbrıslı bisikletçi dostlarımızın gelmesi sevindirici olmuş fakat teknik kurallar gereği yarışmalara katılmamış olmalarına üzüldüm fakat kurallara uyma konusunda sanıyorum sonderece iyi bilgilendirmeler yapılmıştı kendileri iyi okuyup anlamamışlarveya işlerine öyle gelmiş olabilir.Umarım birdahaki müsabakalarda bu sorunla gelmezler Mutlu arkadaşımızın bu konudaki tutumunu olumlu karşılıyorum.Müsabaka toplu olarak güzel bir startla başladı bir ara grup tam olarak ikiye bölünmesine ragmen son 25 km toplanarak son bitişe kadar toplu gelinerek iyi bir grup finişi oldu.Herhangi bir kaza yaşanmaması son derece sevindirici bir gelişmeydi.Çok rüzgarlı bir havada yapılan müsabaka beklenen yagmurun yagmaması yarışmanın biraz daha hareketli geçmesine yardımcı olmuştur.Yanlız tekrar burdada belirteyim Federasyon yönetiminin en azından hiç olmazsa B -Kategorisinde veya yıldızların grup müsabakalarında harcırah barajını tabanadaki sporcu sayımızın arttırılması bakımından kaldırmasını ısrarla tekrar ediyorum ve bunun için tüm kulüp idareci ve antrenör arkadaşlarımla beraber federasyonumuza ortak imzalı bir dilekçe hazırlayıp sunmamız gereklidir.



MHK Başkanımız Sayın Şükrü beyle kısa bir degerlendirme yaptık geçen hafta Manavga ta ki verilen Cumhurbaşkanlığı turu hakem bilgilendirme seminerinin çok yararlı geçtiğini ve bunuda Balıkersir deki yarışmada görev alan Hakemlerimizde bu yıldız erkekler yarışması ve öncesindeki ikigünlük olarak yapılan büyük erkekler yol yarışmasında son derece fark ettiklerini gözlemlediğini bu seminerlerin tekrar devam edecegini ve şuandaki mevcut faal hakem sayılarının tesbit edilip kayıt altına alınması çalışmalarının devam ettiğini ve illerden faal hakem listelerinin beklendiğini belirti.Organizasyon olarak Balıkesir İl temsilcisi sayın Turhan bey ve Bölge antrenörü arkadaşımız Sayın Gürcan Atılmaz 'a ve onların nezninde görev yapan tüm Balıkesir Gençlik ve spor il müdürlügümüze çok teşekkürler ediyor ellerine saglık diyoruz.


Tekirdag 'da buluşmak dilegiyle.


Hoşçakalın.Sevgili dostlar.