19 Aralık 2017 Salı

2017 Araçlar ve Bisiklet e Saygı

Merhaba Bisiklet Dostları;

Araç Kullanırken Bisiklete olan saygınızı arttıracak gerçekler.
Otomobil, hayatımızı kolaylaştıran bir şeymiş gibi gözükse de aslında içten içe içinde yaşadığımız doğayı ve şehri yok eden, birçok yıpratıcı etkisi olan bir şeymiş. Okudukça hak vereceğiniz gerçeklere Sözlük yazarı "iwillshowyouwhatitmeans" yorumuyla bakalım.
otomobil, şehirlerin, şehir yaşamının ve doğanın içine en çok sıçmış olan icat. ilk başlarda sokaklarda tek tük iken sorun yok sayılırdı ama 1950'lerden itibaren önce amerika'da sonra dünyanın hemen her yerinde bir norm haline gelmesiyle şehir yaşamında başat hale gelmiş, dünyanın genelinde yayaları şehir hayatından dışlayıcı bir şekilde şehirleri domine etmeye başlamıştır. 
otomobil'in kapitalizm tarihinde önemli bir yeri vardır zira seri üretim, dolayısıyla fordizm, henry ford'un model t'yi üretmesiyle başlamıştır. otomobil bir statü simgesi olarak pazarlanması yanında, bireyciliğin getirdiği bir özgürlük konseptiyle de özdeşleştirilmiştir. özellikle ikinci dünya savaşı'ndan sonra iç tüketimin gazlanması amacıyla başlatılan ve amerikan idealizmini özgürlük sosuyla harmanlayıp amerikalıları daha bireysel olmaya ve toplumun bütünleşik yapısını da kırmaya yarayan şehirsel yayılım, banliyöleşme süreci otomobiller sayesinde olmuştur. böylece kentlerin içleri boşalmış, geniş çöküntü alanıları oluşmuş, amerikan şehirlerinin merkezleri zamanla gökdelenler ve yanlarındaki büyük otopark alanlarına dönüşüp yok olmuştur.
Şehirsel yayılma, şehirlerin kompakt yapısını kırmış ve şehirler etraflarına yayılmaya başlamış, toplu taşımanın verimli olmayacağı denli düşük yoğunluklu yerleşimler, konut alanları ortaya çıkmış, buralarda yaşayanları otomobile mahkum etmiştir. böylece otomobil sahipliği bir norma dönüşmüş, herkes otomobil sahibi olma zorunluluğu hissetmeye başlamıştır. herkesin otomobil sahibi olması süreci ise daha çok yol yapımı, daha çok kentsel yayılmayı getirmiş, artan trafik yükü şehirlerin her tarafına otoyol yapımına neden olmuştur. otoyollar inşaa etmek için büyük yerleşim alanları istimlak edilmiş, geniş kent parçaları birbirinden, geçit vermez otoyollar ile koparılmıştır. bu durum ise daha fazla toplumsal ayrışmaya (segregasyon) neden olmuş, toplumsal birliği parçalamıştır.
bunun yanında otomobiller ciddi bir park sorununa neden olmuş, artan otomobil miktarı şehir sokaklarını kaplamış, çoğu zaman kaldırımları işgal edip yayalara geçit vermez olmuştur. 
bir otomobil sıradan kullanımıyla, ömrünün ortalama %95'ini park halinde geçirir, bu da özel otomobilin aslında ne kadar verimsiz bir sistem olduğunu gösterir. ayrıca hem şehirsel yayılma hem de bu kadar fazla yol ve park yeri yapmak, çok fazla miktarda doğal alanın tahribatına ve yapılaşmasına neden olur, yeşil alanları, ekilebilir alanları yok eder, ayrıca çok fazla yapılı alan yağmur sularının toprağa karışmasını zorlaştırır, sellere yol açar. tüm bunların yanında bu kadar verimsiz bir araç olan otomobil için yine çok fazla miktarda altyapı ihtiyacı gerektirir, bu da çok fazla miktarda kamu harcamasına yol açar. 
öte yandan trafik bir kara delik gibidir, ne kadar altyapıyı iyileştirirseniz, daha fazla yol yapıp, daha fazla yol genişletirseniz, o kadar fazla otomobil kullanımını özendirmiş olduğunuz için, otomobil satışları artar, trafikte daha fazla araç belirdiğinden trafik kısa sürede gene tıkanır hale gelir. bunun yanında ne kadar kural koyarsanız koyun, artan otomobil kullanımı artan trafik kazaları demektir. türkiye her sene trafik kazalarına terörden daha fazla kurban vermekte olduğu halde, terör sorununa bu kadar önem verilirken trafik sorunu konusunda hiçbir önlem alınmamakta, en fazla içinizdeki trafik canavarını durdurun temalı aslında efektif hiçbir işe de yaramayan kampanyalar yapılmaktadır.
ayrıca trafik tıkanıklığı, hatta genel anlamda trafik, insanlarda yoğun stres yaratmaktadır. 
siz ne kadar dikkatli olursanız olun yine de çok olası bir ölüm veya yaralanma riski altına girmenin yanında, trafikte karşılaştığınız ne idüğü belirsiz insanların hatalarına veya tacizlerine maruz kalınır. trafikte beklemek de yine stres arttırıcı bir durumdur. şehir parçalarının otomobil merkezli ulaşım politikaları nedeniyle birbirinden bu kadar kopmaları inanılmaz bir zaman ve para israfına yol açar. bir yerden bir yere ulaşmanın en pahalı yolu otomobildir ve inanılmaz gereksiz şekilde maliyetlidir; bu maliyet sadece para olarak değil zaman kaybına da yol açar.
otomobilin bir başka sorunu, maliyeti nedeniyle yarattığı, toplumun bazı kesimlerini ulaşımdan dışlayıcı özelliğidir. 
dışlanan gruplar, otomobil maliyetini karşılayamayan fakirler, şayet otomobil varsa da, o tek otomobili genelde erkek kullandığından, kadınlar ve çocuklardır. bunların hepsinin üstünde de otomobilin üretiminde yarattığı kirlilik, otomobili kullanırken petrol yakımıyla çıkan zehirli gazlar, petrol üretilirken doğaya ve atmosfere verilen zarar, ve otomobil hurdaya çıkınca yarattığı çöp de, otomobilin verdiği çevresel zararın önemli bir kısmı. öte yandan insanları, toplu taşımı tercih edilmez hale getirip otomobil kullanmaya zorlayan da, yerleşim ve ulaşım politikalarını düzenleyen devlet ve yerel yönetimlerdir.
yani otomobilin toplumsal, ekonomik ve çevresel zararları saymakla bitmiyor. peki neden hala otomobil devlet politikalarıyla özendiriliyor dersiniz?
cevap basit. sermaye öyle istiyor da ondan. zira kapitalizm daha fazla otomobil sattırmak istiyor. daha fazla otomobil de her alanda daha fazla harcama, daha fazla tüketim demek oluyor. dolayısıyla da daha fazla kar geliyor. devlet de sermaye'ye destek olduğundan, daha doğrusu sermaye ile devlet içiçe olduğundan, sürekli olarak daha fazla tüketime yönlendiriliyoruz. özgürlük ve bireysellik adı altında bize pazarlanan daha fazla tükettirme istekleri. üstüne, otomobil ile daha rahat kontrol edilebiliyoruz çünkü otomobilimiz, sadece onun için yapılan yollara mahkum, dolayısıyla nereye gidebileceğimiz hep daha önceden planlanmış oluyor, dolayısıyla bize kakalanan "özgürlüğümüz" bir yanılsama.
çözüm toplu taşıma, bisiklet kullanımı ve tabii kompakt şehirler. tabii bir de kapitalizm'den kurtulmak lazım da o nasıl olur bilmiyorum.








5 Aralık 2017 Salı

2017 Bisiklet Çalıştayı 2.Manavgat

Merhaba Bisiklet Dostları;

2 ncisi düzenlenen bisiklet çalıştayımız tamamlandı.davet edilip gelemeyen bir çok kişin dışında gelip eğitim alan bisiklet camiasındaki dostlarımızı eğitimlere katkı verdikleri için teşekkür ediyoruz.Bu eğitimlerin daha etkili ve sürdürülebilir kişilere kişilerce verilerek daha verimli bir hale getirilmelidir.tabii ki bu çalıştay da daha önceki gibi konuşulup yönetmelik ve yasa olarak işleve konulmadığı müddetçe hiç bir anlam ifade etmeyecektir.Bisiklet sporumuzun ve diğer branşlardaki çalışmaların sisteme oturtulmadığı sürece.Yıllardır dile getiriliyor bir çok platforma sistem eksikliği bu eksikliği mutlaka gidermeliyiz.Emeklerimiz,Zamanımız,Paramız günü kurtarmak adına boşa gidip heba oluyor.
Bisiklet Çalıştayımıza sayfalarında yer veren Kocaeli taraftar spor gazetesine ayrıca teşekkür ediyoruz ve onların yayınlamış oldukları haberi destek olmak amacı ile bize köşemizd yer veriyoruz.
Türkiye Bisiklet Federasyonu’nun düzenlediği ‘’Bisiklet Spor ve Gelişim Çalıştayı’ Antalya’da tamamlandı. Bisiklet Federasyonu Başkanı Erol Küçükbakırcı’nın konuşmasıyla başlayan Çalıştay’da Türk Bisikletinin geçmişi ve bugünü ve geleceği konuşulacak. Küçükbakırcı Türkiye’nin 7 bölgesinde yarış düzenlediklerini belirterek, ‘Türk Bisikletinin gelişmesi için Federasyonumuz Yerel yönetimlerle işbirliği yapacağız. Yol ve Dağ branşlarımızın yanında Pist ve BMX branşlarda da yeni dönemde faaliyetlerimize ağırlık vereceğiz. Hedefimiz Türkiyemize bisiklet sporumuza pist yarışları 10 Veledromu kazandırmaktır. Bolu Antalya, Alanya ve Konya’da Veledromların temelleri en kısa atılacak” dedi.
YAVUZ TAŞKIRAN MODERATÖR OLDU
Çalıştayın ilk gününde, gazetemiz yazarı da olan Prof. Dr. Yavuz Taşkıran Moderatörlüğünde (Gedik Üniversitesi) Bernd Ebler ( Almanya Bisiklet Federasyonu U23 Takımı Antrenörü) “Modern Bisiklet Antrenmanı Planlaması” ile ilgili sunum yaptı. İkinci oturumda Doç. Dr. Cem Çetin (Marmara Üniversitesi) Moderatörlüğünde “Yerel Yönetimler ve Bisiklet” Konusu ele alındı. Sunumda Muhammet Öztürk, İzmit Belediyesi’nin ‘Bisiklet Şehri İzmit’ ve ‘ İzmit’i seviyorum, Bisiklete biniyorum’ projelerini anlatırken 5’nci sınıf öğrencilerine 55 bini aşkın bisiklet dağıtıldığını 2018 yılında öğrenciler, öğretmenlere muhtarlar ve STK yöneticilerine toplam 12 bin 500 bisiklet dağıtılacağını söyledi.
 Türk Bisiklet Ailesinin buluşturan ‘2.BisikletSpor ve Gelişim Çalıştayı’ nın yararlı olduğunu belirten Başkan Küçükbakırcı, “ Eğitimkonusuna büyük önem veriyoruz. Kocaeli ’den Akademisyen Yönetim Kurulu üyemiz Zeki Kutlu yoğun çabalarıyla Çalıştay’da ülkemizin önde gelen üniversitelerinden gelen çok değerli isimlerle Antrenörlerimize, Hakemlerimize ve sporumuzun can damarı mekanisyenlere 3 gün boyunca eğitimler verildi. Bisiklet sporumuzun geleceğini Bilimsel Eğitimde görüyoruz.
Bunun içinde Federasyonumuz bisiklete sporcu,antrenör, hakem ve mekanisyenlere eğitimleri devam ettirecektir. 2016 Rio olimpiyatları öncesinde olduğu gibi sporcularımız 2020 Tokyo olimpiyatlarına hazırlamak içinde TOHM merkezini Kocaeli’de açacağız. Ülkemizde bisikletin ana merkezlerinden bir olduğunu düşündüğümüz Kocaeli’de bisikletin geçmişteki hepimize gurur veren başarılı günlerine dönmesi için Federasyon olarak sporcularımızın ve antrenörlerimiz, mekanisyenleri eğiterek destek vereceğiz.’ dedi.2018 yılı bisiklet sezonumuzda görüşmek dileğiyle.
Hoşçakalın..........








7 Kasım 2017 Salı

2017 Gebze Cumhuriyet Krıteryum Bisiklet Yrş.


Merhaba Bisiklet Dostları;

 2017 Kocaeli gençlik hizmetleri ve spor il müdürlüğü bisiklet il temsilciliği faaliyeti olan GEBZE İLÇE CUMHURİYET HAFTASI KRITERYUM BİSİKLET yarışması 29 ekim pazar günü hava muhalefeti nedeniyle 5 Kasım pazar günü Gebze necip fazıl Kısakürek imam hatip orta okulu çevresinde kategorilerine ve sporcu sayılarına göre 1460 mt lik parkurda 6 ile 12 tur olarak çok güzel bir hava da çeşitli illerden gelen toplam 71 yarışmacının katılımı ile 6 kategoride tamamlanmıştır. Bu organizasyonu gerçekleştirmek için büyük çaba sarf eden ve yarışma günü gönüllü olarak görev alarak yarışmanın daha sağlık yapılmasına olanak sağlayan Gebze Bisiklet kulübü yöneticilerine ve gönüllülerine bir kez daha çok teşekkür ediyoruz. Ayrıca Tüm katılımcılara ve emeği geçenler teşekkür ediyoruz.











31 Ekim 2017 Salı

2017 Ali Hüryılmaz Yol Yrş. Belek



Merhaba bisiklet dostları;
2017 yılı bisiklet yol yarışmalarının son puanlı tüm kategorilerin katıldığı ve Adı gerçekte çok daha kendinden başarısız olanların arkasında kalan Türk bisiklet sporunun büyük kahramanlarından Rahmetli Ali Hüryılmaz anısına yapılmış olması oldukça iyi bir vefa örneği oldu.Bu tür Türk bisiklet sporu emekçilerini sırayla isimlerine ve yaşadıkları illerde her yıl bir kaçının adına faaliyetler düzenlenebilinir. Bu müsabakalara ve aynı anda diğer üç farklı ilde para ödüllü yarışmalar olmasına rağmen 500 ün üzerinde katılımın olması güzel bir gelişme oldu bisiklet sporumuz adına.Yarışmalar mevsimin özelliği gereği son gün oldukça yağmurlu bir havada tamamlandı.Bu yıl sonu müsabakalara katılan tüm sporcuları ve hizmetleri ve spor il müdürlüğümüze teşekkür ediyorum.İnşallah Önümüzdeki bisiklet sezonumuzda görüşmek üzere.