15 Haziran 2011 Çarşamba

Acının Sınırlarını Zorlamak.


Merhaba bisiklet dostları;;;
Bu sefer sporda acının, acı ile bir kaç satır farklı görüşleri sizinle paylaşmak istiyoruz.Pr
ofesyonel bisikletçi ve diğer branş sporların başarılarının sınırlarından biri imkansız
olarak görülen bir performans seviyesini sürekli yüksekte tutturabilmektir.
Bunun için cevap bekleyen soru ise bu performansı üst seviye sporcularının nasıl gösterdikleri.Kendimizi tüm vücudumuzu zorlayacak şekilde bisiklet sürme,koşu,yüzme veya başka bir sporu yapma konusunda eğitebilirmisiniz?İşte belki de profesyonel sporcuları seçkin yapan doğuştan gelen bir özellik var.Bu soruyu inceleyen spor hekimleri,en iyi performansı nasıl çıkarabileceklerini bilmeleri durumunda,bir çok insanın daha çok başarılı olabileceğini söylüyor.
Bu konuda Güney Afrika spor bilimler enstitüsün'den spor doktoru Jeoren SWART " kesinlikle" diyor.Aynı zamanda egzersiz fizyoloğu ve ulusal yol ve dağ bisikleti, şampiyonu
olan SWART
"bazıları profesyonel sporcuların pek zorlanmadığını düşünüyor"diyor.Bu çok hatalı b
ir düşünce.Sporcular yaptıkları branşta
kendilerini geliştirdikçe,daha hızlanıp kendi rekorlarını kırdıkça,"daha kolay olmuyor "diyor SWART."Acı azalmıyor"."Sadece kabul ederek performansınız geliştirebilirsiniz"diye ekliyor.İşin püf noktalarından bir tanesi ,yarışmadan önce parkuru denemek.SWART yaptığı bir başka araştırmada,profesyonel bisikletçilere 40 km bir parkurda kendilerini olabildiği kadar zorlamalarını söyledi ve istedi.Bisikletçiler çalışmanın ve idmanın her aşamasında kendilerini idmanın zorladıklarını düşünse de,parkuru tanıdıkça girmeye başladılar.Araştırmanın bir sonraki aşamasında ise SWART bisikletçilerden tüm güçlerini kullanarak parkurda gitmelerini istedi ancak ne kadar ilerledikleri veya ne kadar daha gitmeleri gerektiği bilgilerini
bisikletçilerden sa
kl
adı.Bu arada bisikletçiler bilinç altında kendilerini kontrolde tutup enerjilerini daha sonr
aki evrelere saklamaya çalıştılar.Profesyonel sporcular bunun için yarışmadan önce yarışacakları parkuru inceleyip idman yapmak ister veya parkur hakkında geniş bir bilgi alır.Bu yüzde Lance Armstrong,Fransa Bisiklet turu'nun zor l'Alpe d' huez etabı için tekrar bu dağa çıkarak antrenman yapıyordu.SWART "hızını tam olarak nasıl ayarlayacagınızı öğreniyorsunuz" diyor.Ayrıca bu konuda İndiana Ünive
rsitesi'den spor psikol
oğu Jhan s.Rağlin yarış esnasında bir başka performans artırıcı unsurun,koşma
eylemine,bisiklet sürme veya yaptığınız spora ciddi bir şekilde yoğunla
şma olduğunu söylüyor.Üniversiteli bisikletçiler arasında yapılan çeşitli araştırma testlerinde,çok başarılı olmayan sporcuların yapacakları şeye yoğunlaşmadıkları ve dikkatlerini dağıtmak için sürmenin dışında başka şeyler düşündükleri ortaya çıktı.Rağlin "dikkatin dağılması bazen bisikletçiler hızlarının artmasında neden olabiliyor.Çünkü o zaman acıyı ve sarf ettikleri enerjiyi düşünemiyorlar"diyor."Ancak bu durumda karşılarına psikolojik bir bariyer çıkar ve bu da onları yavaşlamaya zorlar".Yarıştaki performansları istikrarsız ve verimsiz olur."Rağlin yoğunlaşmanın zor bir şey olduğu için pek çok sporcunun bunu tercih etmediğini söylüyor.SW
ART,bunun özellikle bisikletçilerde sıkça görüldüğünü söylüyor
."bizim hipotezimize göre , profesyonel bisikletçiler ve sporcular kedndilerini sürekli motive edebiliyor ve aşırı zorlamayla kötü performans arasındaki dengeyi iyi kurabiliyolar"diyor.Bu motivasyonu yakalamak için bisikletçilerin pek çoğu yorgun oldukları hissine karşı koymaları ve kesinlikle yavaşlamamaları gerekiyor.Bunun yerine, performanslarını yükseltmeye odaklanam
amaları gerekiyor.Swart, bu tekniğin"zihinsel kuvvet"gerektirdiğini ancak bu sayede "yeteneklerinin nedeyse üst seviyesine çıkılabildiklerini"belirtiyor.Swart kendisininde aktif spor yaşamında bu yaptığını ancak doğru yapabilmek için tecrübe ve çok tekrarlı pratik gerektiğini söylüyor.Son olarak profesyonel b
üyük ve başarılı bisikletçiler başarılarını tamam
en yeteneklerine bağlamıyor" Yetenekli olmalısınız ve acıyı yenme yeteneğine de ayrıca sahip olmalısınız"diyorlar ve bizde sporcularımıza diyoruz.Hoşçakalın,,,,,,,,,,,

13 Haziran 2011 Pazartesi

Kadınlar İçin Bisiklet


KADINLAR İÇİN BİSİKLET VE SPOR
Yakın zamanda yapılan yeni bir araştırmaya göre ,bisiklete binmek 30’lu ve 40’lı yaşlarda kadınların kilolarını kontrol altında tutmalarına yardımcı oluyor.Araştırmacılar hızlı yürümenin de ince,kilolu ve aşırı kilolu kadınlar da aynı etkiyi yarattığını ortaya çıkardı.Ama yavaş yürümek için aynı şeyi söylemek mümkün değil.Bulgular,sağlıkları,kiloları,beslenmeleri ve davranışlarıyla ilğili periyodik olarak anket dolduran 116 bin 608 kadın hemşireyi izleyen Harvard Hemşire sağlık araştırmasına dayanıyor.iç hastalıkları arşivi isimli derginin mayıs 2010 sayısında yayımlanan yeni analizler,1989 dan 2005 e kadar 25 ila 42 yaşları arasındaki hemşirelerin kilo ve davranış değişikliklerini incelendi.araştırmacının eğzersizin etkirlini öğrenmek için obeziteye yol açan
iğer risk faktörlerini kontrol etti. 16 yıllık süre zarfında bisiklet sürme ve hızlı yürüme gibi fiziksel aktiviteleri günde 30 dk arttıran kadınların kilo almadığı hatta birkaç kilo verdiği gözlemlendi. Ancak yavaş yürüme şeklinde yapanların kilo vermediği görüldü.Harvard kamu sağlığı okulu’ndan araştırmanın yazarlarından Anne c.luks “bu ,beş dakika bisiklet sürerseniz anında 18 yaşınızdaki kilonuza ineceğiniz anlamına gelmiyor.Ama bisiklet sürmenin kadınlar için çok faydalı olduğu oldukça açık”diyor.Spor yapan bir kadınsanız ,matematiğinizi kullanmaya hazır olun.chicago’daki Nortwestern tıp fakültesi’den araştırmacılar,kadınların maksimum kalp atış hızının hesaplanması için yeni bir form

ül geliştirdiler.Maksimum kalp atış hızı,kadın sporcular tarafından hızlarını ayarlamak ve gelimleri gözlemek için yaygın olarak kullanılıyor.yaklaşık 5500 sağlıklı kadının katıldığı bir araştırmada ,bilim insanları kalp hızını ölçen 10 yıllık kullanımdaki formülün kadınlar için yanlış ve hatalı olduğunu ve gösterdiği rakamın fazla olduğunu ortaya çıkardı.Bu açıklama antrenörleri tarafından zorlanan bir çok kadın sporcu için oldukça sevindirici bir gelişme.Nortwestern tıp fakültesi ‘de çalışmayı yürüten kardiyoloğ dr.Martha gulati,”eğzersiz sırasında yüksek kalp atım hızıyla çalışmanın yanlış bir yanı yok ,eğer bunun tutturabiliyorsanız

hiçbir sorunda yok” diyor.”Ancak bazı kadınlar ç

abuk yorulabilir çünkü kalp atımlarını yüksek seviyede tutamıyorlardır” diyede ekliyor.

Eğzersiz daha az yorucu ve daha tatmin edici olabilir.

Yaygın olarak kullanılan formülde ,kişinin yaşı 220 den çıkartılır.Ancak araştırmadan elde edilen verilere göre hesap biraz daha karmaşık :206 eksi kadının yaşının yüzde seksen sekizi.Bulgular önemli çünkü bir çok insanın takıntılı bir şekilde nabızlarını ölçerek kalp atım hızlarını takip ediyor ve çalışma temposunu belirlemek için eski formüle bel bağlıyor.Genellikle amaç sporcu kadının ,aerobik kapasitesini geliştirmeye mi yoksa dayanıklılığını arttırmaya mı çalıştığına bağlı olarak ,tahmini maksimum kalp atım hızının % 65 ila 85 ‘i arasında kalması.Ancak yeni çalışma kadınlar için genellikle standart formülden çıkartılan sayının doğru olmadığını ortaya koydu.Yaşın 220 den çıkartıldığı eski formül kullanıldığında ,40 yaşındaki bir kadının maksimum kalp atım hızı dakikada ortalama 180 olarak tespit ediliyor.Bu,yüzde 85 hedef kalp atım hızına erişebilmesi için nabzın dakikada 153 civarında atması demek oluyor.Ancak yapılan yeni hesaplamaya göre ,aynı kadının maksimum kalp atım hızı dakikada ortalama 171 olmalı ki bu,istenilen hedef kalp atım hızının dakikada 145 olması anlamına geliyor.Bu da eski formüldeki sayıdan 8 atım daha yavaş .Kağıt üzerinde bu fark küçük görünse de antrenman sonrası canlılık hissi ile tükenmişlikle sonuçlanan moral bozukluğu arasındaki farkı yansıtması açısından büyük olabilir.Kadınlar için hazırlanan bu yeni formül,kalp atım hızı hesaplamalarının erkekler içinde doğru olup olmadığı şüphesini doğruluyor.İlk formül maksimum kalp atım hızının çalışıldığı 10 erkek sporcu üzerinde,1970 lerin başında yapılan bir araştırmanın sonucuna dayanıyordu.Formül ,akademisyenler arasında tartışma amacıyla yapılan bir genellemeydi ve hiçbir zaman halk tarafından kullanılması amaçlanmamıştı.Eğzersiz araştırmacısı ve Louisana,baton Rouge’da Penninğton Biyomedikal araştırma merkezi’nde kamu sağlığı bölümünün başındaki doktor Tim Church,profesyonel sporcular haricinde ,kalp atım hızının ölçümünün ne kadınlar ne e erkekler için bir yararı olmadığını söylüyor.Bu formülün tadını çıkarıp bağlı kalacağınız bir eğzersiz proğramını bulmanızı engelleyebileceğini belirtiyor.Church,”herkesin mutlaka bir kendi doğal hızı var.Eğer daha ağır çalışmak isterseniz daha ağır çalışın.Daha az ama daha uzun çalışmak isterseniz bunuda yapın.Kendinize uygun tempoyu yakalayın”diyor .Hoşçakalın bisiklet dostları,…………