Araç Kullanırken Bisiklete olan saygınızı arttıracak gerçekler.
Otomobil, hayatımızı kolaylaştıran bir şeymiş gibi gözükse de aslında içten içe içinde yaşadığımız doğayı ve şehri yok eden, birçok yıpratıcı etkisi olan bir şeymiş. Okudukça hak vereceğiniz gerçeklere Sözlük yazarı "iwillshowyouwhatitmeans" yorumuyla bakalım.




bunun yanında otomobiller ciddi bir park sorununa neden olmuş, artan
otomobil miktarı şehir sokaklarını kaplamış, çoğu zaman kaldırımları işgal edip
yayalara geçit vermez olmuştur.
bir otomobil sıradan kullanımıyla, ömrünün ortalama %95'ini park halinde
geçirir, bu da özel otomobilin aslında ne kadar verimsiz bir sistem olduğunu
gösterir. ayrıca hem şehirsel yayılma hem de bu kadar fazla yol ve park yeri
yapmak, çok fazla miktarda doğal alanın tahribatına ve yapılaşmasına neden
olur, yeşil alanları, ekilebilir alanları yok eder, ayrıca çok fazla yapılı
alan yağmur sularının toprağa karışmasını zorlaştırır, sellere yol açar. tüm
bunların yanında bu kadar verimsiz bir araç olan otomobil için yine çok fazla
miktarda altyapı ihtiyacı gerektirir, bu da çok fazla miktarda kamu harcamasına
yol açar.
öte yandan trafik bir kara delik gibidir, ne kadar altyapıyı
iyileştirirseniz, daha fazla yol yapıp, daha fazla yol genişletirseniz, o kadar
fazla otomobil kullanımını özendirmiş olduğunuz için, otomobil satışları artar,
trafikte daha fazla araç belirdiğinden trafik kısa sürede gene tıkanır hale
gelir. bunun yanında ne kadar kural koyarsanız koyun, artan otomobil kullanımı
artan trafik kazaları demektir. türkiye her sene trafik kazalarına terörden
daha fazla kurban vermekte olduğu halde, terör sorununa bu kadar önem
verilirken trafik sorunu konusunda hiçbir önlem alınmamakta, en fazla
içinizdeki trafik canavarını durdurun temalı aslında efektif hiçbir işe de
yaramayan kampanyalar yapılmaktadır.
ayrıca trafik tıkanıklığı, hatta genel anlamda trafik, insanlarda yoğun
stres yaratmaktadır.
siz ne kadar dikkatli olursanız olun yine de çok olası bir ölüm veya
yaralanma riski altına girmenin yanında, trafikte karşılaştığınız ne idüğü
belirsiz insanların hatalarına veya tacizlerine maruz kalınır. trafikte
beklemek de yine stres arttırıcı bir durumdur. şehir parçalarının otomobil
merkezli ulaşım politikaları nedeniyle birbirinden bu kadar kopmaları inanılmaz
bir zaman ve para israfına yol açar. bir yerden bir yere ulaşmanın en pahalı
yolu otomobildir ve inanılmaz gereksiz şekilde maliyetlidir; bu maliyet sadece
para olarak değil zaman kaybına da yol açar.
otomobilin bir başka sorunu, maliyeti nedeniyle yarattığı, toplumun bazı
kesimlerini ulaşımdan dışlayıcı özelliğidir.
dışlanan gruplar, otomobil maliyetini karşılayamayan fakirler, şayet
otomobil varsa da, o tek otomobili genelde erkek kullandığından, kadınlar ve çocuklardır.
bunların hepsinin üstünde de otomobilin üretiminde yarattığı kirlilik,
otomobili kullanırken petrol yakımıyla çıkan zehirli gazlar, petrol üretilirken
doğaya ve atmosfere verilen zarar, ve otomobil hurdaya çıkınca yarattığı çöp
de, otomobilin verdiği çevresel zararın önemli bir kısmı. öte yandan insanları,
toplu taşımı tercih edilmez hale getirip otomobil kullanmaya zorlayan da,
yerleşim ve ulaşım politikalarını düzenleyen devlet ve yerel yönetimlerdir.
yani otomobilin toplumsal, ekonomik ve çevresel zararları saymakla
bitmiyor. peki neden hala otomobil devlet politikalarıyla özendiriliyor
dersiniz?
cevap basit. sermaye öyle istiyor da ondan. zira kapitalizm daha fazla
otomobil sattırmak istiyor. daha fazla otomobil de her alanda daha fazla harcama,
daha fazla tüketim demek oluyor. dolayısıyla da daha fazla kar geliyor. devlet
de sermaye'ye destek olduğundan, daha doğrusu sermaye ile devlet içiçe
olduğundan, sürekli olarak daha fazla tüketime yönlendiriliyoruz. özgürlük ve
bireysellik adı altında bize pazarlanan daha fazla tükettirme istekleri.
üstüne, otomobil ile daha rahat kontrol edilebiliyoruz çünkü otomobilimiz,
sadece onun için yapılan yollara mahkum, dolayısıyla nereye gidebileceğimiz hep
daha önceden planlanmış oluyor, dolayısıyla bize kakalanan
"özgürlüğümüz" bir yanılsama.
çözüm toplu taşıma, bisiklet kullanımı ve tabii kompakt şehirler. tabii bir
de kapitalizm'den kurtulmak lazım da o nasıl olur bilmiyorum.